Smile Kids GYM Cimnastik Taekwondo Kick Boks

Gülümseyen Çocuklar Eğitim Öğretim ve Spor Kulübü Söğütözü | Çankaya | ANKARA

Siyah Kuşak Olmak !

12 Nisan 2013 Cuma0 yorum

Mahmut Hocamızın www.uzakdogusporlari.com ve www.taekwondom.com da yayınlanan siyah kuşak olmak başlıklı yazısını sitemizde sizlerle paylaşıyoruz.


Siyah Kuşak Olmak !
Bir antrenör olarak spora yeni başlayan öğrencilerimden hep duyduğum bir soru vardır, hocam ne zaman siyah kuşak olurum ? Artık bu soruya alıştığım için yadırgamıyorum bile sakince bir sporcunun siyah kuşağa gelene kadar geçmesi gereken aşamaları anlatıp taekwondonun ne kadar emek ve fedakarlık istediğini önemli olanın sporcunun beline siyah kuşağı takmasının değil taktığı kuşağı hak etmesi olduğu söylüyorum. Tabi ki bu iş siyah kuşağı beline takmakla da bitmiyor…




Siyah kuşak “olgunluk” demektir  !

Savunma sanatlarının hepsinde siyah kuşağın anlamı olgunluk demektir. İster 8 yaşında isterse 58 yaşında hangi yaşta olursa olsun siyah kuşak alan bir sporcu kuşağının gerektirdiği olgunluğu spor salonunun içerisinde, dışarısında, evinde veya okulunda her zaman tüm davranışlarına yansıtmalıdır.

Bir Çin atasözü der ki “bir sanatta  usta olan kişinin ustalığı onun her hareketine yansır “ .

Siyah Kuşak Olmak Örnek Olmak Demektir.

Siyah kuşak bir sporcu şunu asla unutmamalı ki sadece antrenman içerisinde uyguladığı teknikleri değil yaptığı her hareket ve söylediği her söz yeni yetişen diğer alt kuşaklara örnek olmaktadır. Bu yüzden alt kuşaklara kötü örnek olacak, dersin düzen ve disiplinini bozacak hareketlerden kaçınmalıdır. Aksi takdirde diğer öğrenciler de yüksek kuşakların kötü yönlerini taklit edecek dolayısı ile spor salonu içerisinde kargaşa olacaktır.

Koşulsuz Teslimiyet.

Siyah kuşak almaya hak kazanan bir sporcu renkli kuşakları geride bırakarak çalıştığı spora olan ilgisinin yoğunluğunu ve sadakatini ispatlamış artık sanatında ustalığa giden uzun bir yolun merdivenlerine ilk adımı atmıştır ancak bu demek değildir ki halk arasında ki deyimi ile boynuz kulağı geçti belki bir sporcu için 3 – 5 yıl uzun bir zaman olabilir hocası ile aynı renk kuşağı takabilir Avrupa ve Dünya şampiyonu bile olabilir fakat hiçbir zaman unutmamalıdır ki bu işe en az 20 – 30 yılını veren hocası ile denk değildir ve bilgi olarak da hocasının yüz de birine bile ulaşamamıştır.
Bir sporcu özellikle siyah kuşağı beline taktı ise hocasının ağızından çıkan her kelimeyi harfiyen dinlemeli komutanının emirlerini yerine getiren erler gibi hemen hocasının istediği şeyi itirazsız yerine getirmeli hatta hocası konuşmadan istenilen şeyi bakışlarından anlamalı.
Eğitim yöntemlerini sorgulamamalı kendisine saçma gelen bir çalışma hayatını sporuna adayan antrenörü için gayet normal ve gerekli bir çalışma olabilir ve belki de bu çalışma sporcunun yarışma içerisin de ki  eksiklerinin giderilmesi için yapılması zorunlu olan bir çalışmadır.

Sabırlı olmaktır…

Mevlana derki  “Sabırlı kuş bütün kuşlardan daha iyi uçar”.

Bir sanatta usta olmak demek bıkmadan usanmadan aynı teknikleri binlerce on binlerce yüz binlerce kere sabırla azimle bıkmadan usanmadan tekrar etmek demektir. Ustalığın sırrı da buradadır SABIR. Sabırlı olan siyah kuşak ancak sanatında ilerleyebilir ve ustaların seviyesine ulaşabilir.

Bir Söz;  

“Antrenmanların her dakikasından nefretediyordum. Fakat kendi kendime “VAZGEÇME” dedim. Şimdi sıkıntı çek ve hayatının geri kalanını bir şampiyon olarak yaşa. Muhammed Ali Clay

Kısa Bir Hikaye;

10 yasındaki bir Japon çocuğun en büyük hayali günün birinde çok iyi bir judocu olmaktır. Fakat talihsiz bir trafik kazası sonucu sol kolunu tamamıyla kaybeder. Hem çocuk hemde ailesi yıkılır. Ailesi sırf çocuk oyalansın diye, Japonların en unlu hocalarından birini tutarlar.
Hoca kolları sıvar,çocuğa tek kolla yapabileceği yegane fırlatma hareketini öğretir. Gece gündüz çocukla beraber bu hareketi çalışırlar. Bir müddet sonra çocuk hareketi gayet iyi ve hızlı bir şekilde yapmaya baslar, fakat hocası çocuğa her gün saatler boyu ayni hareketi adeta ezberletir. Çocuk bu hareketten sıkılır ve yeni hareketler öğrenmek istedikçe hocası bu hareketi dünyada en hızlı yapana dek çalışmasını ve başka hareket öğretmeyeceğini söyler. Bir müddet sonra çocuk bu hareketi yıldırım hızıyla yapmaya alışır. Bunun üzerine hoca çocuğa artık bir turnuvaya katılma zamanının geldiğini söyler. Olacak şey değildir. Tek kollu bir judocu tek hareketle turnuvaya katılacak. Çocuk itiraz ettikçe hocası;
- “Evlat; sen öğrendiğin hareketi yap, gerisini merak etme” diye öğütte bulunur.
1. tur 2. tur derken çocuk turları gayet rahat geçer. En nihayet finale gelir. Tek hareket bilgisi ile finale kadar gelen çocuğun finaldeki rakibi bölgenin en iyi judocusudur. Çocuk dev cüsseli rakibini görünce korkar. Hocası yine sakindir;
- “Evlat sen bu harekette dünyada teksin, kendi oyununu yap yeter” der.
Çocuk rakibine kendi hareketini simsek hızıyla uygular, rakip kalktıkça ayni hareketi yineler.İnanılır gibi değildir, çocuk tek kolla tek hareket sayesinde şampiyon olmuştur.
Çocuk dayanamaz ve hocasına sorar;
- “Hocam inanamıyorum,ben nasıl şampiyon oldum?” der.
Hocası yine sakin ifade ile söyle cevaplar;
- “Bu zaferin iki sırrı var oğlum.Birincisi judonun en güç hareketlerinden birini çok iyi yapabilmendir. İkincisi bu harekete karsı tek bir savunma vardır.O da hareketi yapanın sol kolunu tutmak!…”
Yardım Sever Olmak.
Mevlana der ki “Bir Mum Başka Bir Mumu Yakmakla Ateşinden Bir Şey kaybetmez.”
İyi bir siyah kuşak yardım sever olmalı hem kendisinden alt kuşaklara hem de aynı kuşaktaki arkadaşlarına yardım etmeli iyi yapabildiği teknikleri altına bulunan diğer kuşaklarında en iyi şekilde yapabilmesi için çalışmalı unutmamalı ki kendisi de bir zaman beyaz kuşaktı. Taekwondo bir takım sporudur kişisel ilerlemeler değil takım halinde bir ilerleme gelişme bizlere başarıyı getirir. Küçüklerine bir ağabey gibi yaklaşmalı, yaşıtlarına ve büyüklerine bir kardeş gibi olmalı onların sorunlarını dinlemeli çözüm yolları bulmalarına yardımcı olmalı.
Yardım sever olmak demek sadece spor salonu içinde değil dışarıda normal hayatta da ihtiyacı olan insanların yardımına koşmak demektir. Savunma sanatı çalışan siyah kuşak sporcular toplum içinde fiziksel ve ruhsal yönden güçlü birer bireydirler güç ise sorumluluk ister ancak sahip oldukları gücün sorumluluğunu taşıyabilen ve diğer insanlar ile güçlerini paylaşıp iyi işler yapan kişilerin güçleri ve isimleri kalıcı olur.

Kıymet Bilmek…

Elmas onu işleyen ustanın elinde değerini bulur.

Sporcu yetenekli olabilir ancak dünyanın en güçlü motoruna sahip yarış arabaları bile sürecek usta bir şoför bir Michael Schumacher olmadan hiç bir yarışı kazanamaz.

Hz Ali der ki “bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum”.

Bir zamanlar bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varmış ülkemizde. Çünkü zahmetlidir kahve yapmak özen ister sıcak köpüklü bir şekilde misafire servis yapılır yanında su verilir misafir aç ise önce suyu alır toksa kahveyi alırmış misafire verilen önemi ve özeni ifade eder bu yüzden kırk yıl hatırı vardır bir fincan kahvenin. Peki bizi yıllarca çalıştıran bir saat ders verip kapıdan dışarıya çıkabilecekken mecbur olmadığı halde evinden, ailesinden, işinden, yemesinden, içmesinden, uykusundan,cebinden ve özel hayatından pek çok fedakarlıklar yapan hocalarımızın kırk değil yüz kırk yıl hatırı yok mu sizce ?
İyi bir siyah kuşak hocasının kendisini eğiterek normal bir insanı bir şampiyona çevirmek için kendi hayatından yaptığı fedakarlıkların bilincinde olmalı, kıymetini bilmeli ve saygıda kusur etmemeli.
Sporcu şunu bilmelidir ki şayet hocasının kendisi için harcadığı zamanın ve emeğin kıymetini bilirse ileri ki çalışmaları da daha bir içten ve gönülden devam edecektir.

www.uzakdogusporlari.com Mahmut Yılmaz / ANKARA
Share this article :

Yorum Gönder

 
Support : Creating Website | Johny Template | Mas Template
Copyright © 2011. Smile Kids Taekwondo | Smile Kids Gym - All Rights Reserved
Template Created by Creating Website Published by Mas Template
Proudly powered by Blogger